CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, adli yıl açılış töreni dolayısıyla Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca’nın hâkim ve savcılara gönderdiği mesajda “açılışa katılımın zorunlu olduğu” ifadelerini Meclis gündemine taşıdı. Aydoğan, Adalet Bakanı Gül’e, “Çeşitli nedenlerle bu toplantıya katılmayan ya da katılamayanların bundan sonra meslek hayatlarında karşı karşıya kalabilecekleri olağandışı olarak kabul edilebilecek uygulamalar karşısında “yargıç güvencesi” ilkesi ve Anayasal, hukuksal her türlü güvencenin zedelenme ve ihlal edilme durumu oluşmayacak mıdır?” diye sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, adli yıl açılış töreni dolayısıyla Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca’nın hâkim ve savcılara gönderdiği mesajda “açılışa katılımın zorunlu olduğu” ifadelerini Meclis gündemine taşıdı.
Turan Aydoğan, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle hazırladığı soru önergesinde, yargı mensuplarının kimsenin önünde eğilmemesi gerektiğini belirterek, bu mesajın yargı bağımsızlığına gölge düşürdüğünü vurguladı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı adli yıl açılışı için yüksek yargı üyelerine katılım zorunluluğu dayatması yapılmasının kabul edilemez olduğunu belirten CHP’li Aydoğan, bu dayatmanın Yargıtay Başkanı tarafından yapılmış olmasının, hem demokrasi hem de bağımsız yargı adına daha da düşündürücü olduğunu ifade etti.
Turan Aydoğan, “Bu açılışa katılmayan veya katılamayacak olan yargı mensuplarının siyasal iktidar tarafından bir tasarrufa tabii olup olmayacağı kuşku barındırıyor. Adalet Bakanı’na ‘yargıç güvencesi’ ilkesini ve onların anayasal haklarının nasıl korunacağını da sordum” dedi.
Aydoğan hazırladığı soru önergesinde Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e şu soruları yöneltti:
‘YARGIÇ GÜVENCESİNİ’ HATIRLATTI
1- Söz konusu mesajın bağımsız ve tarafsız olması beklenen yargı erkinin güvenilirliğine olumsuz bir etkisi olduğu ortadayken bu tür yönlendirilmelerin önüne geçmek gibi bir tasarrufunuz olacak mıdır?
2- Çeşitli nedenlerle bu toplantıya katılmayan ya da katılamayanların bundan sonra meslek hayatlarında karşı karşıya kalabilecekleri olağandışı olarak kabul edilebilecek uygulamalar karşısında “yargıç güvencesi” ilkesi ve Anayasal, hukuksal her türlü güvencenin zedelenme ve ihlal edilme durumu oluşmayacak mıdır?
3- Cep telefonlarına gönderilen söz konusu mesajın içeriği dolayısıyla bir çeşit mobbing olduğu ortada iken yargı mensuplarının bu çağrıya zorunlu biçimde riayet etmesini beklemek yargının itibarında zedelenmeye yol açmaz mı?
4- Kimsenin önünde eğilmemesi, cüppe iliklememesi gereken Yargıçların, partili bir Cumhurbaşkanının etkinliğine zorunlu katılımı erkler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı ihlali değil midir?
