Soma Katliamı Davası’nda çıkan kararlara tepki gösteren ESM, “Bu kararla hukuk, sermayenin önceliklerine alet edilmiş ve bundan sonra yaşanacak olan katliamların sorumlularına cesaret verilmiştir” dedi.
Kamu Emekçileri Sendikası’na (KESK) bağlı Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) 301 madencinin hayatını kaybettiği, Türkiye tarihinin en büyük işçi katliamı davasında mahkemenin verdiği skandal karara ilişkin bir açıklama yaptı. “Soma katliamı; genel olarak özelleştirmelerin, taşeronlaşmanın, kâr hırsının ve emek sömürüsünün bir sonucudur” denilen açıklamada, iki mühendisin ceza alması hukukun, sermayenin önceliklerine alet edilmesi ve bundan sonra yaşanacak olan katliamların sorumlularına cesaret verilmesi olarak değerlendirildi.
ESM Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılan “Beklenen oldu, dağ fare doğurdu” başlıklı açıklamada, meydana gelen ocak yangını sonucu açığa çıkan CO (karbon monoksit) gazından zehirlenen 301 maden emekçisinin ölümünün sorumlusu özelleştirme, taşeronlaştırma kararını veren yetkililer, kamuya ait bir madeni özel sektöre peşkeş çeken yetkililer, uygun olmayan projeleri onaylayan yetkililer, denetim görevini yerine getirmeyen yetkililer ve para kazanma uğruna insan hayatını hiçe sayan sermaye temsilcileri olarak sıralandı.
Sistemin bir günah keçisi istediğinin ve iki mühendisin de bu sisteme kurban edildiğinin kaydedildiği açıklamada şu ifadeler yer aldı:
BEKLENEN OLDU, DAĞ FARE DOĞURDU…
Bilindiği gibi; 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa-Soma’da ruhsatı Türkiye Kömür İşletmelerine (TKİ) ait olan ve hizmet alımı yöntemiyle özel sektör tarafından işletilen yeraltı kömür ocağında meydana gelen ocak yangını sonucu açığa çıkan CO (karbon monoksit) gazından zehirlenen 301 maden emekçisi yaşamını yitirmiştir.
Katliam’ın ardından Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu sanıkların yargılama süreci başlamıştır.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yıllarca süren dava 2018 yılında sonuçlanmış. Davada 37 kişi beraat etmiş, 14 sanık da taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmaktan ceza almıştır. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’a basit taksirden 15 yıl hapis cezası verilmiş, Bilinçli taksirden yargılanan diğer sanıklar Genel Müdür Ramazan Doğru 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik 18 yıl 9 ay, Yardımcısı İsmail Adalı 22 yıl 6 ay hapis cezası almıştı. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, 18 Nisan 2019’da tahliye edilmişti.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 30 Eylül 2020’de yeni bir karar aldı ve Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu dört sanığa olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama suçundan ceza verilmesini istedi. Ancak iki Yargıtay savcısı bu kararın düzeltilmesi için 8 Ocak 2021’de başvurdu. Dilekçede, 12. Ceza Dairesi sanıklar hakkında taksirle ölüme neden olmaktan ceza verilmesini talep etti. Bu gelişmenin ardından dosya Yargıtay 12. Ceza Dairesi’ne döndüğünde beş kişilik heyetinin üçü değişti. Yeni heyet ikiye karşı üç oyla önceki kararı bozdu. Kararda, Can Gürkan’ın bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmaktan yargılanmasını gerektiğine hükmetti.
Katliam’ın ardından tutuklanan Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, yardımcısı İsmail Adalı, yattıkları süre göz önünde bulundurularak Soma İnfaz Savcılığı tarafından 2021 Şubat ayı başında serbest bırakıldı. 3 tutuklu sanığın cezaevinden serbest bırakılmasını ardından Soma davasında cezaevinde tutuklu sanık kalmadı.
Yargıtay 12. Dairesi’nin verdiği son karar doğrultusunda daha önce serbest bırakılan patron Can Gürkan, Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Evinç ile Türkiye Kömür İşletmeleri(TKİ) mühendisleri, Efkan Kurt ve Adem Osmanoğlu “bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan 13 Nisan 2021’de yeniden yargılanmaya başlanmıştı.
Katliamla ilgili Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi, 4 sanık için kararını verdi. “Bilinçli taksirle öldürme ve yaralamaya neden olma” suçlamasıyla yargılanan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan 20 yıl, Türkiye Kömür İşletmeleri(TKİ) mühendisleri, Efkan Kurt ile Adem Osmanoğlu 12 yıl 6 ay hapis cezaları verilirken, Yönetim Kurulu üyesi Haluk Evinç beraat etti.
Soma katliamı; genel olarak özelleştirmelerin, taşeronlaşmanın, kâr hırsının ve emek sömürüsünün bir sonucudur. Teknik olarak, proje hataları ve üretim zorlaması nedeniyle meydana gelmiştir. Kamu adına denetim yapması gerekenlerin görevlerini yapmamasından dolayı meydana gelmiştir.
Buradan yola çıkarak yargılanması gerekenler bellidir:
– Özelleştirme, taşeronlaştırma kararını veren yetkililer,
– Kamuya ait bir madeni özel sektöre peşkeş çeken yetkililer,
– Uygun olmayan projeleri onaylayan yetkililer,
– Denetim görevini yerine getirmeyen yetkililer,
– Para kazanma uğruna insan hayatını hiçe sayan sermaye temsilcileri.
Bunların neredeyse hiçbiri yargılanmazken karar alma süreçlerinde yer almayan, yetkileri oldukça kısıtlı olan ve sadece görevlerini yapmaya çalışan, Türkiye Kömür İşletmeleri(TKİ) mühendisleri, Efkan Kurt ve Adem Osmanoğlu’nun ceza alması kabul edilemez. Sistem bir günah keçisi istemiş ve iki mühendis sisteme kurban edilmiştir.
Bu kararla hukuk, sermayenin önceliklerine alet edilmiş ve bundan sonra yaşanacak olan katliamların sorumlularına cesaret verilmiştir.
Soma katliamı davası, hukuken kapatılmak istense de gerçek suçlular tekrar yargılanana ve adalet bulunana kadar vicdanlarda devam edecektir.
SİZ VE SİZİN GİBİLER, SAKIN KURTULDUK SANMAYIN…
ELBET BİRGÜN YENİDEN YARGILANACAKSINIZ…
