2011 yılında Suriye’de başlayan silahlı kalkışma Batı ve güdümlü medya organlarında ifade edildiği gibi “Arap Baharı” mıydı, kalkışmanın “demokrasi ve özgürlüklerle” ilgisi neydi? Ferhat Aktaş, “Emperyalist saldırganlık ve direnen Suriye” kitabında tüm bu soruları en kapsamlı biçimde yanıtlamaya çalışıyor.
Gazeteci Ferhat Aktaş’ın “Emperyalist Saldırganlık ve Direnen Suriye” isimli kitabı raflardaki yerini aldı.
Uzun yıllardır Suriye ve bölgeyle ilgili gelişmeleri takip eden Ferhat Aktaş, yoğunlaşmasını özgün bir kitap çalışmasıyla somutlaştırdı. Nazenin Kitap etiketiyle çıkan “Emperyalist Saldırganlık ve Direnen Suriye” isimli, 527 sayfalık çalışma, okuru farklı bir pencereden bakmaya teşvik ediyor, direnenlerin realitesini odağına alıyor.
Kitap, Türkiye medyasında yerleşik ezberlerin dışında Suriye gerçeklerini cesurca anlatan bir kitap olarak dikkat çekiyor.
Aktaş, ‘Suriye neden hedef alındı?’ sorunun cevabını, Anti-Emperyalist perspektifi merkezine alan bakış açısıyla değerlendiriyor ve halklar, dinler ve mezhepler olgularını ıskalamadan çözüm önerilerini ifade ediyor. Üç bölümden oluşan kitapta dikkat çekici söyleşilere yer verilmiş. Suriye savaşının perde arkasını ve direnen Suriyelilerin Türkiye siyaset kurumuna bakış açılarını irdeleyen söyleşiler yapılmış.
Suriye ve Lübnan hakkında sosyolojik, teolojik ve politik araştırmalar yapan, “Arap Hristiyanlar” ve “Toplumu Yeniden Kurmak” isimli iki kitap çalışması bulunan Sosyolog-Yazar Tevfik Usluoğlu, Ferhat Aktaş’ın çıkan kitabı için şunları ifade etti; “Emperyalist Saldırganlık ve Direnen Suriye” çalışması ile Suriye’de yürütülen vahşete ve direnmelere ışık tutuyor. Önemli bir çalışma. Bir yere eklemlenmeden Suriye gerçeklerine ve bölgeye ışık tutuyor. 46 makale, 14 röportaj ve 8 söyleşi ile 527 sayfalık bir külliyat. Bu çalışma Türkiye’de yayınlanan onlarca çalışmayı aşmış ve gerçeklere ışık tutmuş durumda. Onlarca algı operasyonu, kışkırtma ve propagandanın karşısında bir ışık niteliğinde. Ülke ve bölge gerçeklerini eleştirerek, çözümlemeler geliştirmiş ve alternatif yaklaşımlar ortaya koymuştur. Suriye konusunda alternatif bir dili, insani erdemleri belirginleştirerek; insanlığı eksiltme yöntemini ortaya koyan barbarlara karşı; direnmeyi, onuru, erdemi yüceltmiştir. Yaşamak ve yaşatmak için siyasete yeni bir iksir sunmak adına yol açıcı olmuştur diyebilirim. Suriye devletinin ve halkının yaşanan tüm yıkıma rağmen, mucize yaratan gerçeği hakkıyla kitapta teslim etmiştir.”
