SOL Parti, işçilere dayatılan ücretsiz izin uygulamasına yönelik açıklama yaparak, “Ücretsiz izne çıkarılan işçilere; başka bir işte çalışmak yasak, günde 47 TL ayda bin dört yüz ile kiranızı da, faturalarınızı da ödeyin, yiyip, içerek yaşayın denilmektedir” ifadelerini kullandı. Açıklamada, “Emekçi halka bütçeden kaynak aktarmayıp, işçileri ücretli izne ayırıp, gerekli desteği sağlamayıp, IBAN numarası dağıtan tek adam rejimine” ve “Şatafatla yaşayıp halkı yoksulluğa mahkûm edenlere” karşı birleşme vurgusu yapıldı.
SOL Parti, işçilere dayatılan ücretsiz izin uygulamasına yönelik açıklamada bulundu.
AKP’nin pandemi boyunca emekçileri sefalete sürüklediğinin vurgulandığı SOL Parti açıklamasında, “Ücretsiz izne çıkarılan işçilere; başka bir işte çalışmak yasak, günde 47 TL ayda bin dört yüz ile kiranızı da, faturalarınızı da ödeyin, yiyip, içerek yaşayın denilmektedir. Üstelik TÜİK’in bile açıklamak zorunda kaldığı çift haneli enflasyon rakamı ve iğneden ipliğe her gün gelen zam yağmuru altında. Salgında önlem olarak bağışıklığınızı güçlendirin, maske takın önerilerini işçilerin bu parayla nasıl sağlanacağının da açıklanması gerekmektedir” denildi.
İktidarın halka bütçeden kaynak ayırmayıp IBAN numarası dağıtmasını eleştiren SOL Parti, ülkedeki eşitsizliğe de dikkat çekerek, halkın vergileriyle büro memurlarının dudak uçuklatan şatafatlı yaşamlarının gazetelere yansıdığını kaydetti. Açıklamada, “Siyasal İslamcıların, çürümüş yaşam tarzlarının kokusu ülkeyi sardı. Algıyla iktidarlarını sürdürme gayretleri her geçen gün artıyor” vurgusu yapıldı.
SOL Parti’nin “İşçilere Ücretsiz İzin Sefaleti” başlıklı açıklaması şöyle:
Patronların kasası dolu. İşçiler ise günde 47 TL’ye mahkum. Kısa çalışma ödeneği sonlandırıldı, 2.5 milyon işçiyi şimdi ücretsiz izin sefaleti bekliyor.
İnsanca yaşama özlemiyle daha fazla sömürme hırsı uzlaştırılamaz. Bu düzeni değiştirelim. https://t.co/quYIz9nu12 pic.twitter.com/FtulFnanWg
— SOL Parti (@solpartibilgi) April 6, 2021
‘2,5 MİLYON İŞÇİ SEFALETE MAHKUM EDİLECEK’
Pandemi boyunca işçileri, emekçi halkı açlık, sefalet ve yoksulluğa sürükleyen, şirketlere rant aktarmaya doyamayan tek adam rejimi, Nisan itibariyle kısa çalışma ödeneğini sonlandırdı. Kısa çalışma ödeneğinin sonlanması ile sözde işten atma yasağı ve nakdi ücret desteğinin 17 Mayıs’a kadar uzatılması sonucu işverenler çözüm üretmekte gecikmedi(!) Ülkenin dört bir yanında fabrikalardan, otellerden, işletmelerden işçilerin zorunlu ücretsiz izne ayırma haberleri ulaşmaya başladı. Bu duruma maruz kalacak olan yaklaşık 2.5 milyon işçi aileleri ile birlikte sefalete mahkum edilecektir. Ücretsiz izne çıkarılan işçilere; başka bir işte çalışmak yasak, günde 47 TL ayda bin dört yüz ile kiranızı da, faturalarınızı da ödeyin, yiyip, içerek yaşayın denilmektedir. Üstelik TÜİK’in bile açıklamak zorunda kaldığı çift haneli enflasyon rakamı ve iğneden ipliğe her gün gelen zam yağmuru altında. Salgında önlem olarak bağışıklığınızı güçlendirin, maske takın önerilerini işçilerin bu parayla nasıl sağlanacağının da açıklanması gerekmektedir.
Saray rejimini, bürokratları, her gün teşvikler ve aflarla parasına para katan sermayeyi ücretsiz izin nakdi desteği ile geçinme cambazlığına davet ediyoruz!
‘İSŞİZLİK SİGORTASI FONU SERMAYEYE DEĞİL, İŞÇİLERE’
Yıllardır İşsizlik Sigortası Fonunun içini; sermayeye kaynak olarak aktararak, hazineye destek olarak kullanarak boşaltan iktidar, fondan en az kaynağı işçiye ayırmaya devam etti, ediyor. Pandemi boyunca hastalık-açlık, işsizlik cenderesinde boğulan, çaresizlik sonucu intihara yönelen emekçilerin ölümünün tek müsebbibi vardır. Emekçi halka bütçeden kaynak aktarmayıp, işçileri ücretli izne ayırıp, gerekli desteği sağlamayıp, IBAN numarası dağıtan tek adam rejimi!
‘ŞATAFATLA YAŞAYAYANLARA KARLI İÇİN BİRLEŞELİM’
Halkın vergileriyle bürokratların büro memurlarının dudak uçuklatan şatafatlı yaşamları gazetelere, sosyal medyaya her gün düşen haberleriyle ortaya saçılıyor. Siyasal İslamcıların, çürümüş yaşam tarzlarının kokusu ülkeyi sardı. Algıyla iktidarlarını sürdürme gayretleri her geçen gün artıyor. Birleşerek, mücadele ettiğimizde bir fiskeyle yıkılacak olanları başımızdan gönderelim. Halkın, işçilerin, emekçilerin söz ve karar sahibi olduğu gecelerinde aç yatılmayan eşit, özgür emek egemen bir ülkeyi hep birlikte kuralım.
